Kategoriler
Arşiv
0 23 SERİ NO'LU KATMA DEĞER VERGİSİ GENEL UYGULAMA TEBLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ
TARİH:19.02.2019 SAYI:01008 Resmi Gazete No: 30687 Resmi Gazete Tarihi: 15/02/2019 MADDE 1 – 26/4/2014 tarihli ve 28983 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin; (I/C-2.1.1.2.) bölümünün üçüncü paragrafında ve Örnek’te yer alan “takvim yılı” ibareleri, “takvim yılını takip eden takvim yılı” şeklinde, Örnek’teki “yıl geçmemek şartıyla” ibaresi “vergiyi doğuran olayın gerçekleştiği takvim yılını takip eden takvim yılı aşılmamak şartıyla” şeklinde değiştirilmiştir. MADDE 2 – Aynı Tebliğin (II/A-8.7.) bölümünün dördüncü ve altıncı paragraflarında yer alan “takvim yılı” ibareleri, “takvim yılını takip eden takvim yılı” şeklinde, aynı bölümde yer alan örnekler ise sırasıyla aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “Örnek: İmalatçı (A) firması tarafından Eylül 2018 döneminde ihraç kaydıyla ihracatçı (B) firmasına teslim edilen malların ihracatı, (B) firmasının yurtdışı bağlantılarında yaşadığı sorun nedeniyle 31/12/2018 tarihine kadar gerçekleşmemiştir. Yaşanan bu gelişme üzerine imalatçı (A) firması 15/1/2019 tarihinde vergi dairesine Eylül 2018 döneminde hesaplayarak tecil ettiği KDV’yi gecikme zammıyla ödemiştir. İmalatçı (A) vergi dairesine ödediği vergi için ihracatçı (B) firmasına rücu etmiş, (B) firması da KDV ödemeden satın aldığı ancak süresinde ihraç edemediği malların KDV’sini Ocak 2019 döneminde imalatçıya ödemiştir. Bu durumda (B) firması, imalatçıya ödediği KDV'yi Ocak 2019 dönemi veya 2020 takvim yılı sonuna kadar indirim konusu yapabilir. (B) firmasının daha sonra yurtdışı bağlantılarını yeniden kurup KDV’sini ödediği bu malları ihraç etmesi durumunda da ödenen KDV’nin indirim yoluyla telafi edilememesi halinde iadesi mümkündür.” “Örnek: (B) firması tarafından Eylül 2018 döneminde ihraç kaydıyla ihracatçı (Z) firmasına teslim edilen malların ihracatı, (Z) firmasının yurtdışı bağlantılarında yaşadığı sorun nedeniyle 31/12/2018 tarihine kadar gerçekleşmemiştir. Yaşanan bu gelişme üzerine (B) firması 15/1/2019 tarihinde vergi dairesine Eylül 2018 döneminde hesaplayarak tecil ettiği KDV’yi gecikme zammıyla ödemiştir. Ödeme sırasında vergi dairesinin yaptığı sorgulamada (B) firmasının imalatçı vasfını taşımadığı ortaya çıkmıştır. Sonrasında (B) firması vergi dairesine ödediği vergi için ihracatçı (Z) firmasına rücu etmiş, (Z) firması da KDV ödemeden satın aldığı ancak süresinde ihraç edemediği malların KDV’sini Ocak 2019 döneminde imalatçıya ödemiştir. Bu durumda, yurtiçi teslim niteliğindeki işlemle ilgili (Z) firmasının, (B) firmasına ödediği KDV'yi en geç 2019 takvim yılı içerisinde indirim konusu yapması gerekmektedir.” MADDE 3 – Aynı Tebliğin (II/A-8.13.) bölümünün ilk paragrafındaki “ – İhraç kaydıyla teslim edilen malın ihraç edildiğine dair ihracatçı firmadan alınan onaylı yazı,” ibaresi “ – Gümrük beyannamesi üzerinde imalatçı firma bilgisine ilişkin kayıt bulunmaması halinde, ihraç kaydıyla teslim edilen malın ihraç edildiğine dair ihracatçı firmadan alınan onaylı yazı” olarak değiştirilmiştir. MADDE 4 – Aynı Tebliğin (II/A-9.6.) bölümünün son paragrafında, (III/B-3.1.3.4.) bölümünün üçüncü paragrafında, (III/C-5.) bölümünün (b) alt bendinde, (IV/D-2.) bölümünün dördüncü paragrafında yer alan “takvim yılı” ibareleri, “takvim yılını takip eden takvim yılı” şeklinde değiştirilmiştir. MADDE 5 – Aynı Tebliğin; a) (II/F) bölümünün üçüncü paragrafının ilk cümlesinde yer alan “(17/4-c)” ibaresi “(17/2-b), (17/2-c), (17/2-d), (17/4-c), (17/4-ı), (17/4-ö)” olarak değiştirilmiştir. b) (II/F-2.2.) bölümünün son üç paragrafı, (II/F-2.5.5.) bölümünün üçüncü ve dördüncü paragrafları ile (II/F-2.7.3.) bölümünün son paragrafı yürürlükten kaldırılmıştır. c) (II/F-2.2.) ve (II/F-2.7.3.) bölümlerinin sonuna, (II/F-2.3.) bölümünün birinci paragrafından sonra gelmek üzere, (II/F-2.4.) ve (II/F-2.5.5.) bölümlerinin ikinci paragraflarından sonra gelmek üzere, (II/F-4.9.) bölümünün üçüncü paragrafından sonra gelmek üzere aşağıdaki paragraf eklenmiştir. “1/1/2019 tarihinden itibaren bu istisna kapsamında yapılan işlemlere ilişkin yüklenilen KDV indirilebilir, ancak indirim yoluyla giderilemeyen KDV iade edilmez.” ç) (II/F-2.6.) bölümünün ikinci paragrafının (d) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve “Örnek”te yer alan “bu kapsamda yüklenilen vergilerin firma tarafından indirim konusu yapılması ise 3065 sayılı Kanunun (30/a) maddesi gereğince mümkün değildir.” ibaresi, “bu kapsamda yüklenilen vergiler firma tarafından indirim konusu yapılabilir.” şeklinde değiştirilmiştir. “d) 1/1/2019 tarihinden itibaren bu istisna kapsamında yapılan işlemlere ilişkin yüklenilen KDV indirilebilir, ancak indirim yoluyla giderilemeyen KDV iade edilmez.” d) (II/F-4.14.) bölümünün dördüncü paragrafından sonra gelmek üzere aşağıdaki paragraflar eklenmiş ve üçüncü paragrafı ile Örnek:1’de yer alan “(17/4-o)” ibareleri “(17/4-ö)” olarak, Örnek:2’de yer alan “(17/4-o) maddesi” ibaresi “(17/4-o) ve (17/4-ö) maddeleri” olarak değiştirilmiştir. “3065 sayılı Kanunun (17/4-o) maddesine göre, vergisiz satış yapılan işyerlerinin ve bu işyerlerine ait depo ve ardiye gibi bağımsız birimlerin kiralanmasına ilişkin yüklenilen KDV indirim konusu yapılamaz. 3065 sayılı Kanunun (17/4-ö) maddesine göre, ithalat ve ihracat işlemlerine konu mallar ile transit rejim kapsamında işlem gören mallar için 1/1/2019 tarihinden itibaren verilen ardiye, depolama ve terminal hizmetlerine ilişkin yüklenilen KDV indirilebilir, ancak indirim yoluyla giderilemeyen KDV iade edilmez.” MADDE 6 – Aynı Tebliğin (II/G-2.) bölümünün birinci, ikinci ve dördüncü paragrafları ile Örnek:3’te yer alan “internet,” ibarelerinden sonra gelmek üzere “oyun,” ibareleri eklenmiş, altıncı paragrafındaki “oyun programları,” ibaresi yürürlükten kaldırılmış, yedinci paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “1/1/2019 tarihinden itibaren bu istisna kapsamında yapılan işlemlere ilişkin yüklenilen KDV indirilebilir, ancak indirim yoluyla giderilemeyen KDV iade edilmez.” MADDE 7 – Aynı Tebliğin (III/B-3.) bölümünün üçüncü paragrafından sonra gelmek üzere aşağıdaki paragraf eklenmiştir. “Mükelleflerin, indirimli orana tabi işlemlerden doğan iade taleplerini, en geç indirimli orana tabi işlemin gerçekleştiği yılı izleyen yılın Ocak-Kasım vergilendirme dönemlerine ilişkin beyannamelerin (Ocak-Kasım vergilendirme dönemlerine ilişkin yılın sonuna kadar verilen düzeltme beyannameleri dahil) herhangi birinde iadeye konu olan KDV alanında beyan etmeleri ve indirimli orana tabi işlemin gerçekleştiği yılı izleyen yılın sonuna kadar standart iade talep dilekçesiyle birlikte iade talepleri için Tebliğin ilgili bölümlerinde sayılan belgelerle (teminatla talep edilen iadelerde teminat dahil) vergi dairelerine başvurmaları zorunludur. Bu sürelere uygun olarak YMM KDV İadesi Tasdik Raporuyla talep edilen iadelerde, söz konusu YMM Raporunun, indirimli orana tabi işlemin gerçekleştiği yılı izleyen yılın sonundan itibaren altı ay içinde ibrazı zorunludur. Bu süre içinde YMM Raporunun ibraz edilmemesi halinde iade talebi ivedilikle incelemeye sevk edilir.” MADDE 8 – Aynı Tebliğin (III/C-1.) bölümünün sonuna aşağıdaki paragraflar eklenmiştir. “7104 sayılı Kanunun 8 inci maddesiyle, 3065 sayılı Kanunun 29 uncu maddesinin üçüncü fıkrasında yapılan değişiklikle 1/1/2019 tarihinden itibaren indirim hakkı, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılını takip eden takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabilecektir. Buna göre, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılını takip eden takvim yılı içinde defterlere kaydedilen belgelerde yer alan tutarların gelir veya kurumlar vergisi açısından dönemsellik ilkesi gereği vergiyi doğuran olayın gerçekleştiği hesap dönemine ilişkin kazancın tespitinde dikkate alınması mümkün olup bu belgelerde gösterilen KDV, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılını takip eden takvim yılı içinde defterlere kaydedilmesi halinde indirim konusu yapılabilir. Bu hükme göre, 2018 takvim yılına ilişkin mal ve hizmet alımlarına (vergiyi doğuran olayı 2018 yılında gerçekleşen) ait belgelerin 2019 takvim yılı aşılmamak şartıyla ilgili defterlere kaydedilmesi halinde, bu belgelerde gösterilen KDV tutarları indirim konusu yapılabilecektir. Diğer taraftan, 7104 sayılı Kanunun 8 inci maddesiyle 3065 sayılı Kanunun 29 uncu maddesinin dördüncü fıkrasında yapılan değişiklikle, Vergi Usul Kanununun 322 nci maddesine göre değersiz hale gelen alacaklara ilişkin hesaplanan ve beyan edilen KDV’nin, alacağın zarar yazıldığı vergilendirme döneminde indirim konusu yapılabileceği; şu kadar ki Vergi Usul Kanununun 323 üncü maddesine göre karşılık ayrılmak suretiyle gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınan KDV’nin bu fıkra kapsamında indirim konusu yapılabilmesi için gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gelir olarak dikkate alınmasının şart olduğu hükme bağlanmıştır. Mükellefler tarafından yapılan mal teslimleri ve hizmet ifalarına ilişkin hesaplanan KDV’nin, söz konusu mal ve hizmet bedellerinin tahsil edilip edilmediğine bakılmaksızın beyan edilerek ödenmesi gerekmektedir. Buna göre, 1/1/2019 tarihinden itibaren, 213 sayılı Kanunun 322 nci maddesine göre değersiz hale gelen alacaklara ilişkin hesaplanan ve beyan edilen KDV’nin indirim konusu yapılması mümkündür. 213 sayılı Kanunun 323 üncü maddesine göre karşılık ayrılmak suretiyle gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınan KDV’nin bu fıkra kapsamında indirim konusu yapılabilmesi için gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gelir olarak dikkate alınması şarttır. Söz konusu KDV tutarı, alacağın zarar yazıldığı tarihi kapsayan vergilendirme dönemi 1 No.lu KDV Beyannamesinin “İndirimler” kulakçığında “İndirimler” tablosunda 111 kod numaralı “Değersiz Hale Gelen Alacaklara İlişkin İndirilecek KDV” satırı aracılığıyla indirim konusu yapılır ve değersiz hale gelen alacağa ilişkin borçlu mükellef bilgilerini içeren beyanname eki form doldurulur.” MADDE 9 – Aynı Tebliğin (III/C-2.1.) bölümünün birinci paragrafının (a) bendinin sonuna “Ancak aynı maddede bu hükmün, Kanunun 17 nci maddesinin (2) numaralı fıkrasının (b), (c) ve (d) bentleri ile (4) numaralı fıkrasının (ı) ve (ö) bentleri uyarınca katma değer vergisinden istisna edilen işlemler için uygulanmayacağı belirtilmiştir.” cümlesi eklenmiş, aynı paragrafın (b) bendinden sonra gelen üçüncü paragrafında yer alan “takvim yılı” ibaresi, “takvim yılını takip eden takvim yılı” şeklinde değiştirilmiştir ve aynı bölümün sonuna aşağıdaki bent eklenmiştir. “d) Kanunun (30/e) maddesinde, Vergi Usul Kanununun 322 nci maddesine göre değersiz hale gelen alacaklara ilişkin alıcı tarafından ödenmeyen KDV’nin, mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan KDV’den indirilemeyeceği hüküm altına alınmıştır. Değersiz hale gelen alacaklara ilişkin hesaplanan ve beyan edilen KDV, alacağın zarar yazıldığı vergilendirme döneminde satıcı tarafından indirim konusu yapılabildiğinden mükerrer vergi indirimine yol açmayacak şekilde değersiz hale gelen alacaklara ilişkin alıcı tarafından ödenmeyen ve daha önce indirim konusu yapılmış KDV, alacağın zarar yazıldığı vergilendirme döneminde 1 No.lu KDV Beyannamesinin “Matrah” kulakçığında “Diğer İşlemler” tablosunda 505 kod numaralı “VUK 322 Kapsamına Giren Borçlara Ait KDV” satırı aracılığıyla beyan edilir.” MADDE 10 – Aynı Tebliğin (III/C-3.) bölümü aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “3065 sayılı Kanunun 32 nci maddesinde, Kanunun 11, 13, 14, 15 inci maddeleri ile (17/4-s) maddesi uyarınca vergiden istisna edilmiş bulunan işlemlerle ilgili fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV’nin, mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan KDV’den indirilebileceği, vergiye tabi işlemlerin mevcut olmaması veya hesaplanan verginin indirilecek vergiden az olması hallerinde indirilemeyen KDV’nin, işlemin gerçekleştiği dönemi izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar talep edilmesi şartıyla Hazine ve Maliye Bakanlığınca tespit edilecek esaslara göre bu işlemleri yapanlara iade olunacağı; Hazine ve Maliye Bakanlığının KDV iadesini, hak sahiplerinin vergi ve sosyal sigorta prim borçları ile genel ve katma bütçeli daireler ile belediyelere olan borçlarına ya da döner sermayeli kuruluşlar ile sermayesinin (% 51)'i veya daha fazlası kamuya ait olan veya özelleştirme kapsamında bulunan işletmelerden temin ettikleri mal ve hizmet bedellerine ilişkin borçlarına mahsup suretiyle sınırlayabileceği hükme bağlanmıştır. Buna göre, iade talebinde bulunacak mükelleflerin istisnaya tabi işlemin gerçekleştiği dönemi izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar ilgili dönem beyannamelerinde istisnaya ilişkin yüklenilen KDV sütununu doldurmaları ve en geç bu süre içinde standart iade talep dilekçesiyle birlikte iade talepleri için Tebliğin ilgili bölümlerinde sayılan belgelerle (teminatla talep edilen iadelerde teminat dahil) vergi dairelerine başvurmaları zorunludur. Bu sürelere uygun olarak YMM KDV İadesi Tasdik Raporuyla talep edilen iadelerde, söz konusu YMM Raporunun, istisnaya tabi işlemin gerçekleştiği dönemi izleyen ikinci takvim yılının sonundan itibaren altı ay içinde ibrazı zorunludur. Bu süre içinde YMM Raporunun ibraz edilmemesi halinde iade talebi ivedilikle incelemeye sevk edilir.” MADDE 11 – Aynı Tebliğin (III/C-4.1.) bölümü başlığı ile birlikte, (III/C-4.2.) bölümünün ise “4.2. Diğer Hallerde Kısmi Vergi İndirimi Uygulaması” başlığı yürürlükten kaldırılmıştır. MADDE 12 – Aynı Tebliğin (III/C-5.6.) bölümünün; a) Birinci ve dördüncü paragraflarında yer alan “takvim yılı” ibareleri, “takvim yılını takip eden takvim yılı” şeklinde değiştirilmiştir. b) Üçüncü paragrafındaki “takvim yılı içinde kullanılması, yılın aşılmaması gerekir.” ibaresi “takvim yılını takip eden takvim yılı içinde kullanılması gerekir.” şeklinde değiştirilmiştir. c) Son paragrafındaki “özel hesap dönemini aşmamak kaydıyla” ibaresi, “özel hesap dönemini takip eden özel hesap dönemini aşmamak kaydıyla” şeklinde değiştirilmiştir. ç) Dördüncü ve altıncı paragraflarından sonra gelen örnekler sırasıyla aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “Örnek: 28 Ağustos 2018 tarihli alış faturasının 10 günlük süreyi aşmayacak şekilde 5 Eylül 2018 tarihinde deftere kayıt edilmesi halinde faturada gösterilen KDV 5 Eylül 2018 dönemi işlemlerine dahil edilerek indirim konusu yapılabilecektir.” “Örnek: Yukarıda örnekte yer alan 28 Ağustos 2018 tarihli faturanın 16 Ekim 2018 tarihinde deftere kayıt edilmesi halinde Ekim/2018, 4 Kasım 2018 tarihinde deftere kayıt edilmesi halinde de Kasım/2018 vergilendirme dönemlerinde indirim konusu yapılabilecektir. Ancak her halükarda 2018 yılının içinde kesilen faturanın en geç o yılı izleyen yıl defterine kayıt edilip indirim konusu yapılması gerekmekte olup, yukarıdaki örnekte belirtilen faturada yer alan verginin Ocak/2020 veya müteakip vergilendirme dönemlerinde indirimi söz konusu olamayacaktır. Ancak Vergi Usul Kanununun kayıt nizamı hükümlerine uyulmaması halinde anılan Kanunda belirtilen müeyyidelerin uygulanacağı tabiidir.” MADDE 13 – Aynı Tebliğin (IV/A) bölümünün sonuna aşağıdaki bölüm eklenmiştir. “8. İade Talep Süresi 2019 ve izleyen yılların vergilendirme dönemlerine ilişkin işlemlerden kaynaklanan iade taleplerinde aşağıdaki iade talep sürelerine uyulur. 8.1. İndirimli Orana Tabi İşlemlere İlişkin İade Talep Süresi 3065 sayılı Kanunun (29/2) nci maddesine göre, Cumhurbaşkanı tarafından vergi nispeti indirilen teslim ve hizmetlerle ilgili olup indirim yoluyla giderilemeyen ve tutarı Cumhurbaşkanınca tespit edilecek sınırı aşan verginin iadesinin en geç izleyen yıl talep edilmesi gerekmektedir. Bu çerçevede mükelleflerin, indirimli orana tabi işlemlerden kaynaklanan iade taleplerini, en geç indirimli orana tabi işlemin gerçekleştiği yılı izleyen yılın Ocak-Kasım vergilendirme dönemlerine ilişkin beyannamelerin (yılın sonuna kadar verilen Ocak-Kasım vergilendirme dönemlerine ilişkin verilen düzeltme beyannameleri dahil) herhangi birinde iadeye konu olan KDV alanında beyan etmeleri ve indirimli orana tabi işlemin gerçekleştiği yılı izleyen yılın sonuna kadar standart iade talep dilekçesiyle birlikte iade talepleri için Tebliğin ilgili bölümlerinde sayılan belgelerle (teminatla talep edilen iadelerde teminat dahil) vergi dairelerine başvurmaları zorunludur. Bu sürelere uygun olarak YMM KDV İadesi Tasdik Raporuyla talep edilen iadelerde, söz konusu YMM Raporunun, indirimli orana tabi işlemin gerçekleştiği yılı izleyen yılın sonundan itibaren altı ay içinde ibrazı zorunludur. Bu süre içinde YMM Raporunun ibraz edilmemesi halinde iade talebi ivedilikle incelemeye sevk edilir. İade talep süresinin dolmasından sonra, geçmiş dönemler için düzeltme beyannamesi verilmek suretiyle ve/veya standart iade talep dilekçesi ve ilgili belgeler ibraz edilmek suretiyle iade talep edilmesi mümkün değildir. Ancak, Tebliğin ilgili bölümlerinde aranan belgeler süresinde ibraz edilmekle birlikte, bu belgelerin muhteviyatında eksiklikler bulunması halinde, eksikliklerin bu süreden sonra tamamlanabilmesi mümkündür. Örnek 1: (Y) Gıda A.Ş., 2019 yılında yaptığı indirimli orana tabi teslimlerinden doğan KDV iadesini 2020/Temmuz beyannamesinin "Diğer İade Hakkı Doğuran İşlemler" tablosundan 439 kodlu satırı seçerek beyan etmiştir. Mükellef 15/11/2020 tarihinde standart iade talep dilekçesi ve belgeleri ibraz etmiş ancak bu iade talebine ilişkin yüklenilen KDV listesini vermemiştir. Mükellef, yüklenilen KDV listesini 15/7/2021 tarihinde sisteme girmiştir. Buna göre, (Y) Gıda A.Ş. KDV iade talebini süresinde beyan etmekle birlikte, yüklenilen KDV listesini süresinde (31/12/2020 tarihine kadar) sisteme girmediğinden mükellefin iade talebi reddedilecektir. Örnek 2: (M) İnşaat Ltd. Şti. 2019 yılında teslim ettiği indirimli orana tabi konutlarla ilgili olarak vermiş olduğu 2020/Kasım beyannamesine ilişkin 439 kodlu satırda 500 bin TL “İadeye Konu Olan KDV” beyan etmiştir. (M) İnşaat Ltd. Şti., 27/12/2020 tarihinde standart iade talep dilekçesi ve diğer belgeleri ibraz ederek artırımlı teminat vermek suretiyle iade talebinde bulunmuştur. Buna göre, (M) İnşaat Ltd. Şti., 2019 yılındaki indirimli orana tabi işlemlerinden kaynaklanan KDV iadesini süresi içinde usulüne uygun olarak talep ettiğinden, iade talebi vergi dairesi tarafından değerlendirilerek sonuçlandırılacaktır. 8.2. Tam İstisna Kapsamındaki İşlemlere İlişkin İade Talep Süresi 3065 sayılı Kanunun 32 nci maddesine göre, iade talebinin, iade hakkı doğuran işlemin gerçekleştiği dönemi izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar yapılması zorunludur. Buna göre, Kanunun 32 nci maddesi ile geçici maddelerde yer alan tam istisna kapsamındaki işlemlere ilişkin iade talebinde bulunacak mükelleflerin, istisnaya tabi işlemin gerçekleştiği dönemi izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar ilgili dönem beyannamelerinde istisnaya ilişkin yüklenilen KDV sütununu doldurmaları ve en geç bu süre içinde standart iade talep dilekçesiyle birlikte iade talepleri için Tebliğin ilgili bölümlerinde sayılan belgelerle (teminatla talep edilen iadelerde teminat dahil) vergi dairelerine başvurmaları zorunludur. Bu sürelere uygun olarak YMM KDV İadesi Tasdik Raporuyla talep edilen iadelerde, söz konusu YMM Raporunun, istisnaya tabi işlemin gerçekleştiği dönemi izleyen ikinci takvim yılının sonundan itibaren altı ay içinde ibrazı zorunludur. Bu süre içinde YMM Raporunun ibraz edilmemesi halinde iade talebi ivedilikle incelemeye sevk edilir. İade talep süresinin dolmasından sonra, geçmiş dönemler için düzeltme beyannamesi verilmek suretiyle ve/veya standart iade talep dilekçesi ve ilgili belgeler ibraz edilmek suretiyle iade talep edilmesi mümkün değildir. Ancak, Tebliğin ilgili bölümlerinde aranan belgeler süresinde ibraz edilmekle birlikte, bu belgelerin muhteviyatında eksiklikler bulunması halinde, eksikliklerin bu süreden sonra tamamlanabilmesi mümkündür. Örnek 1: (T) Makine A.Ş., 2019/Şubat döneminde YTB sahibi firmaya sattığı makinelerle ilgili olarak KDV beyannamesinde “İstisnalar-Diğer İade Hakkı Doğuran İşlemler” kulakçığında “Tam İstisna Kapsamına Giren İşlemler” tablosunda 308 kodlu satırda istisnayı ve bu teslimle ilgili yüklenimini beyan etmiştir. İade talebi için bu beyan tek başına yeterli değildir. Mükellefin iade talebinin geçerlik kazanması için en geç 31/12/2021 tarihine kadar standart iade talep dilekçesi ve istisnaya ilişkin diğer belgelerin ibrazı zorunludur. Örnek 2: (Z) Ltd. Şti., 15 Ocak 2019 tarihinde gümrük çıkış beyannamesi kapanan bir ihracat işlemini Ocak/2019 KDV beyannamesinin “Tam İstisna Kapsamına Giren İşlemler” tablosunda 301 kodlu satırda beyan etmiş, ancak yüklenilen KDV bölümünü boş bırakarak ihracata ilişkin yüklendiği KDV’yi indirim yoluyla gidermeyi tercih etmiştir. (Z) Ltd. Şti.’nin bu ihracat işlemine ilişkin iade talep edebilmesi için en geç 31/12/2021 tarihine kadar Ocak/2019 KDV beyannamesinde düzeltme yaparak yüklenilen KDV’yi beyan etmesi ve aynı süre içerisinde standart iade talep dilekçesiyle Tebliğin (II/A-1.1.4.) bölümünde sayılan belgeleri ibraz etmesi gerekmektedir. 8.3. Kısmi Tevkifat Uygulanan İşlemlere İlişkin İade Talep Süresi Mükelleflerin, 3065 sayılı Kanunun 9 uncu maddesi kapsamındaki kısmi tevkifat uygulanan işlemlerine ilişkin iade taleplerini, tevkifata tabi işlemin gerçekleştiği dönemi izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar ilgili dönem beyannamelerinde iadeye konu olan KDV alanında beyan etmeleri ve en geç bu süre içinde standart iade talep dilekçesiyle birlikte iade talepleri için Tebliğin ilgili bölümlerinde sayılan belgelerle (teminatla talep edilen iadelerde teminat dahil) vergi dairelerine başvurmaları zorunludur. YMM KDV İadesi Tasdik Raporuyla talep edilen iadelerde, söz konusu YMM Raporunun, tevkifata tabi işlemin gerçekleştiği dönemi izleyen ikinci takvim yılının sonundan itibaren altı ay içinde ibrazı zorunludur. Bu süre içinde YMM Raporunun ibraz edilmemesi halinde iade talebi ivedilikle incelemeye sevk edilir. İade talep süresinin dolmasından sonra, geçmiş dönemler için düzeltme beyannamesi verilmek suretiyle ve/veya standart iade talep dilekçesi ve ilgili belgeler ibraz edilmek suretiyle iade talep edilmesi mümkün değildir. Ancak, Tebliğin ilgili bölümlerinde aranan belgeler süresinde ibraz edilmekle birlikte, bu belgelerin muhteviyatında eksiklikler bulunması halinde, eksikliklerin bu süreden sonra tamamlanabilmesi mümkündür.” MADDE 14 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 15 – Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.
0 31.12.2018 ve 2018/4. Geçici Vergi Döneminde Değerlemeye Esas Alınacak Döviz Kurları.
31.12.2018 ve 2018/4. Geçici Vergi Döneminde Değerlemeye Esas Alınacak Döviz Kurları. Numara : 2019-01-001 Tarih : 4 Ocak 2019 Vergi Usul Kanununun 280. maddesinde, yabancı paraların borsa rayici ile değerleneceği ve bu hükmün yabancı para ile olan senetli veya senetsiz alacaklar ve borçlar hakkında da cari olduğu belirtilmiştir. Aynı maddede borsada rayici olmadığı durumlarda değerlemede uygulanacak olan kurun Maliye Bakanlığı’nca tespit olunacağına hükmedilmiştir. Geçici vergi uygulamasına ilişkin olarak yayımlanan 217 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği’nin “3.1 Yabancı Paraların ve Yabancı Para Cinsinden Olan Borç ve Alacakların Değerlemesi” başlıklı bölümünde; değerlemenin T.C. Merkez Bankasınca Resmi Gazete’de geçici vergi döneminin kapandığı tarih itibariyle yayımlanan döviz alış kurları esas alınarak yapılacağı belirtilmiştir. Ayrıca 283 no’lu VUK Genel Tebliğinde belirtildiği üzere, kasada mevcut yabancı paralar efektif alış kuru ile diğer kaydi paralarla dövizli borç ve alacaklar döviz alış kurları ile değerlenecektir. Buna göre; T.C. Merkez Bankasınca Belirlenen ve 29.12.2018 Tarihli ve 30640 Sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan 2018 yılı sonu ve dördüncü geçici vergi dönemi (01.01.2018-31.12.2018) için yabancı para ve yabancı para cinsinden olan senetli ve senetsiz alacak ve borçlar için uygulanacak kurlar aşağıdaki gibidir; Döviz Kodu Birim Döviz Cinsi Döviz Alış Efektif Alış USD/TRY 1 ABD DOLARI 5,2609 5,2573 AUD/TRY 1 AVUSTRALYA DOLARI 3,7026 3,6856 DKK/TRY 1 DANİMARKA KRONU 0,8060 0,8055 EUR/TRY 1 EURO 6,0280 6,0238 GBP/TRY 1 İNGİLİZ STERLİNİ 6,6528 6,6482 CHF/TRY 1 İSVİÇRE FRANGI 5,3352 5,3272 SEK/TRY 1 İSVEÇ KRONU 0,5844 0,5840 CAD/TRY 1 KANADA DOLARI 3,8611 3,8468 KWD/TRY 1 KUVEYT DİNARI 17,2270 16,9686 NOK/TRY 1 NORVEÇ KRONU 0,6007 0,6003 SAR/TRY 1 SUUDİ ARABİSTAN RİYALİ 1,4024 1,3919 JPY/TRY 100 100 JAPON YENİ 4,7547 4,7371 Yukarıda bulunmayan diğer yabancı paralar için T.C. Merkez Bankası’nca 29.12.2018 günü belirlenen gösterge niteliğindeki kurlarına ulaşmak için tıklayınız. Saygılarımızla.
0 504 Seri No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği 31.12.2018 tarihli ve 30642 sayılı 3. Mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
2019 yılında Vergi Usul Kanunu'na göre uygulanacak Usulsüzlük ve Özel Usulsüzlük Ceza Tutarları ile çeşitli had ve miktarlar yeniden belirlendi. Numara : 2019-01-011 Tarih : 5 Ocak 2019 504 Seri No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği 31.12.2018 tarihli ve 30642 sayılı 3. Mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Tebliğ ile; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 104, mükerrer 115, 153/A, 177, 232, 252, 313, 343, 352 (Kanuna Bağlı Cetvel), 353, 355, mükerrer 355 ve 370. maddelerinde yer alıp 2018 yılında uygulanan had ve tutarların %23,73 (yirmi üç virgül yetmiş üç) olarak belirlenen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle 01.01.2019 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aşağıdaki şekilde yeniden belirlenmiştir. MADDE NO – KONUSU 2018 Yılında Uygulanacak Tutar (TL) 2019 Yılında Uygulanacak Tutar (TL) MADDE 104- İlanın şekli 1- İlanın vergi dairesinde yapılması 200,00 700,00 3- İlanın; - Vergi dairesinin bulunduğu yerde yayımlanan bir veya daha fazla gazetede yapılması 200-220.000 700-270.000 - Türkiye genelinde yayımlanan gazetelerden birinde ayrıca yapılması 000 ve üzeri 000 ve üzeri MÜKERRER MADDE 115- Tahakkuktan vazgeçme 27,00 33,00 MADDE 153/A- Teminat tutarı 000,00 000,00 MADDE 177- Bilanço hesabı esasına göre defter tutma hadleri 1- Yıllık; - Alış tutarı 000,00 000,00 - Satış tutarı 000,00 000,00 2- Yıllık gayrisafi iş hasılatı 000,00 000,00 3- İş hasılatının beş katı ile yıllık satış tutarının toplamı 000,00 000,00 MADDE 232- Fatura kullanma mecburiyeti 000,00 200,00 MADDE 252- Muhtarların karne tasdikinde aldığı harç 2,70 3,30 MADDE 313- Doğrudan gider yazılacak demirbaş ve peştemallıklar 000,00 200,00 MADDE 343- En az ceza haddi - Damga vergisinde 12,00 14,80 - Diğer vergilerde 24,00 29,00 MADDE 352- Usulsüzlük dereceleri ve cezaları (Kanuna bağlı cetvel) I inci derece usulsüzlükler 1- Sermaye şirketleri 148,00 180,00 2- Sermaye şirketi dışında kalan birinci sınıf tüccarlar ve serbest meslek erbabı 90,00 110,00 3 - İkinci sınıf tüccarlar 45,00 55,00 4- Yukarıdakiler dışında kalıp beyanname usulüyle gelir vergisine tabi olanlar 21,00 25,00 5- Kazancı basit usulde tespit edilenler 12,00 14,80 6- Gelir vergisinden muaf esnaf 5,70 7,00 II nci derece usulsüzlükler 1- Sermaye şirketleri 80,00 98,00 2- Sermaye şirketi dışında kalan birinci sınıf tüccarlar ve serbest meslek erbabı 45,00 55,00 3 - İkinci sınıf tüccarlar 21,00 25,00 4- Yukarıdakiler dışında kalıp beyanname usulüyle gelir vergisine tabi olanlar 12,00 14,80 5- Kazancı basit usulde tespit edilenler 5,70 7,00 6- Gelir vergisinden muaf esnaf 3,20 3,90 MADDE NO – KONUSU 2018 Yılında Uygulanacak Tutar (TL) 2019 Yılında Uygulanacak Tutar (TL) MADDE 353- Fatura ve benzeri evrak verilmemesi ve alınmaması ile diğer şekil ve usul hükümlerine uyulmaması 1- Fatura, gider pusulası, müstahsil makbuzu, serbest meslek makbuzu verilmemesi, alınmaması 240,00 290,00 - Bir takvim yılı içinde her bir belge nevine ilişkin olarak kesilecek toplam ceza 000,00 000,00 2- Perakende satış fişi, ödeme kaydedici cihaz fişi, giriş ve yolcu taşıma bileti, sevk irsaliyesi, taşıma irsaliyesi, yolcu listesi, günlük müşteri listesi ile Maliye Bakanlığınca düzenleme zorunluluğu getirilen belgelerin düzenlenmemesi, kullanılmaması veya bulundurulmaması 240,00 290,00 - Her bir belge nev’ine ilişkin olarak her bir tespit için toplam ceza 000,00 800,00 - Her bir belge nev’ine ilişkin bir takvim yılı içinde kesilecek toplam ceza 000,00 000,00 4- Maliye Bakanlığınca tutulma ve günü gününe kayıt edilme mecburiyeti getirilen defterlerin; bulundurulmaması, günü gününe kayıt yapılmaması, yetkililere ibraz edilmemesi ile levha bulundurma ve asma mecburiyetine uyulmaması 240,00 290,00 6- Belirlenen muhasebe standartlarına, tek düzen hesap planına ve mali tablolara ilişkin usul ve esaslar ile muhasebeye yönelik bilgisayar programlarının üretilmesine ilişkin kural ve standartlara uymayanlara 700,00 000,00 7- Kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişilerce yapılacak işlemlerde kullanılma zorunluluğu getirilen vergi numarasını kullanmaksızın işlem yapanlara 290,00 350,00 8- Belge basımı ile ilgili bildirim görevini tamamen veya kısmen yerine getirmeyen matbaa işletmecilerine 900,00 100,00 - Bu bent uyarınca bir takvim yılı içinde kesilecek toplam özel usulsüzlük cezası 000,00 000,00 9- 4358 sayılı Kanun uyarınca vergi kimlik numarası kullanma zorunluluğu getirilen kuruluşlardan yaptıkları işlemlere ilişkin bildirimleri, belirlenen standartlarda ve zamanda yerine getirmeyenlere 200,00 480,00 10-127 nci maddenin (d) bendi uyarınca Maliye Bakanlığının özel işaretli görevlisinin ikazına rağmen durmayan aracın sahibi adına 900,00 100,00 MADDE 355- b) Damga Vergisinde - - Her bir kağıt için kesilecek özel usulsüzlük cezası 2,00 2,40 MÜKERRER MADDE 355- Bilgi vermekten çekinenler ile 256, 257 ve mükerrer 257 nci madde hükmüne uymayanlar için ceza - 86, 148, 149, 150, 256 ve 257 nci maddelerinde yer alan zorunluluklar ile (Değişik: 09/08/2016 - 6728/21 md.) mükerrer 257 nci maddesi ve Gelir Vergisi Kanununun 98/A maddesi uyarınca getirilen zorunluluklara uymayanlar için (Kamu idare ve müesseselerinde bilgi verme görevini yerine getirmeyen yöneticiler dahil); 1-Birinci sınıf tüccarlar ile serbest meslek erbabı hakkında 600,00 900,00 2-İkinci sınıf tüccarlar, defter tutan çiftçiler ile kazancı basit usulde tespit edilenler hakkında 800,00 980,00 3-Yukarıdaki bentlerde yazılı bulunanlar dışında kalanlar hakkında 400,00 490,00 107/A maddesi uyarınca getirilen zorunlulıuklara uymayanlar (Elektronik Tebligatla ilgili) 1-Birinci sınıf tüccarlar ile serbest meslek erbabı hakkında 000,00 200,00 2-İkinci sınıf tüccarlar, defter tutan çiftçiler ile kazancı basit usulde tespit edilenler hakkında 500,00 600,00 3-Yukarıdaki bentlerde yazılı bulunanlar dışında kalanlar hakkında 250,00 300,00 Tahsilat ve ödemelerini banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik etme zorunluluğuna uymayanlara bir takvim yılı içinde kesilecek toplam özel usulsüzlük cezası 200.000,00 480.000,00 MADDE 370 * İzaha davet Kullanılan sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge tutarı 000,00 000,00 Tebliğ hükümleri 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Söz konusu Genel Tebliğe ulaşmak için tıklayınız. Eki için tıklayınız. Saygılarımızla.
0 İlave 6 Puanlık Sigorta Primi Teşvik Süresi 31.12.2019 Tarihine Kadar Uzatılmıştır.
İlave 6 Puanlık Sigorta Primi Teşvik Süresi 31.12.2019 Tarihine Kadar Uzatılmıştır. Numara : 2019-01-012 Tarih : 04.01.2019 503 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararı “5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 81 inci Maddesinin İkinci Fıkrası Uyarınca, Sigorta Primine Esas Kazanç Alt Sınırı Üzerinden Uygulanacak İlave Puan, İlave Puan Uygulanacak İller ve Uygulama Süresi Hakkındaki Kararda Değişiklik Yapılması Hakkında Karar ” 26.12.2018 tarih ve 30637 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlandı. Bilindiği üzere, 6486 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 5. maddesi ile 5510 sayılı Kanunun 81. maddeye (i) bendi eklenerek yapılan düzenlemeye istinaden, Bakanlar Kurulunun 14.07.2013 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 2013/74966 sayılı Karar ile belirlenen illerde (İllerin Sosyo-gelişmişlik endekslerine göre hazırlanan 51 il ile Gökçeada ve Bozcada ilçelerinde), 10 ve üzerinde sigortalı çalıştıran özel sektöre ait işyerlerinde uygulanmak üzere, bütün işverenler için malullük, yaşlılık ve ölüm sigorta primi işveren hissesinde uygulanmakta olan beş puanlık prim teşvikine ilave olarak, sigorta primine esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanmak üzere altı puan daha ilave edilmek suretiyle sigorta primi hazinece karşılanmaktadır. 36 ilin yer aldığı Ekli (I) ve (II) Sayılı Listede teşvik uygulaması 2018 yılı sonunda ermişti. Ancak 503 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararı; Sosyo-gelişmişlik endeksi düşük illerde üretim ve istihdam imkânlarının arttırılması için sigorta primine esas kazanç alt sınırı üzerinden uygulanacak ilave 6 puanlık sigorta primi işveren hissesi teşviki 31.12.2019 tarihi sonuna kadar uzatılmıştır. Buna göre; (I), (III) ve (II) sayılı listede belirtilen illerde faaliyet gösteren işyerlerine yönelik prim teşvikinin süresi de 31.12.2019 tarihine kadar uzatılmıştır. İlave 6 Puanlık Teşvikten yararlanmak için; Aylık prim ve hizmet belgesinin süresi içinde SGK'ya verilmesi, Sigorta primlerinin sigortalı hissesi ile Hazinece karşılanmayan işveren hissesinin tamamının yasal süresi içerisinde ödenmesi, Prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme zammı ve gecikme cezası borcu bulunmaması veya taksitlendirilmiş olması, Teşvik kapsamındaki iller veya ilçelerden birisinde faaliyet gösteriliyor ve Sigortalı istihdam ediliyor olması, Karar 01.01.2019 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüğe girecektir. Söz konusu Cumhurbaşkanı Kararına ulaşmak için tıklayınız. Saygılarımızla.